Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dil ve Konuşma Terapisi Polikliniği, toplum sağlığına yönelik önemli bir hizmet sunmaya devam ediyor. Poliklinikte görev yapan Dil ve Konuşma Terapisti Üzeyir Aydın, kekemelikle ilgili temel bilgiler verirken, erken teşhisin konuşma gelişiminde kritik rolüne vurgu yaptı. Kekemelik, ses, hece ve kelime tekrarıyla kendini gösteren bir konuşma akış bozukluğudur; bazen göz ve mimik hareketleriyle eşlik eden ileri vakalarda belirginleşir. Aydın, erken müdahale ile sürecin ilerlemesini yavaşlatmak veya bazı durumlarda azaltmak mümkün olabileceğini belirtti. Kekemelik genellikle 2-5 yaş döneminde ortaya çıkar; bazı çocuklarda geçici kalabilirken, bazı bireylerde yetişkinlik dönemine kadar sürebilir. Hastanenin Dil ve Konuşma Terapisi Polikliniği, yaş grubuna göre farklı tedavi yöntemleri uygulamaktadır. 2-6 yaş arası çocuklarda oyun temelli Litcom yöntemi kullanılırken, 7 yaş ve üzeri çocuklarda ise kontrollü konuşma teknikleri tercih edilmektedir. Bu yöntemler, kekemeliğin hızını kontrol altına almayı ve konuşma akışını daha düzenli hale getirmeyi amaçlar.
“Kekemelik bir hastalık değildir” diye başlayan ve genetik faktörlerin eşlik ettiği bir durum olarak tanımlayan Aydın, kekemeliğin bir hastalık olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor. Kekemeliği bir konuşma tarzı olarak benimsemenin, bununla yaşamayı öğrenmenin ve kabullenmenin tedavi sürecinde kilit olduğuna dikkat çekiyor. Kekemeliği bastırmaya çalışmanın ise durumu daha zorlaştırabileceğini belirten Aydın, erken teşhis ve hızlı terapiye başlanmasının başarı oranını artırdığını ifade ediyor. Aydın ayrıca ailelere, çocuklardan yetişkinlere kadar geniş bir yaş aralığında dil ve konuşma terapisi hizmeti sunduklarını hatırlatıyor.
Yorumlar kapalı.