Erçek Gölü, uzun süren kurak dönemin etkileriyle su seviyesinin belirgin şekilde azaldığı bir dönemi yaşıyor. Göl tabanında saklı kalan mikrobiyalitler, sular çekildikçe artık gözle görünür hale geldi ve bölgeyi yeni bir doğa manzarasıyla karşı karşıya bıraktı. Küresel iklim değişikliği ve artan buharlaşma, gölün yüzeyinin küçülmesine yol açarken kıyı bölgeleri geniş alanlarda çoraklaşmaya başladı. Bu süreç, gölün ekosistemini de etkileyerek kuşların konaklama alanlarını daralttı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Dr. Mustafa Akkuş ise Erçek Gölü’nün Van Gölü’nün hemen ardından bölgenin en büyük göllerinden biri olduğunu belirtiyor. Yaklaşık 110 kilometrekarelik bir yüzey alanına sahip olan gölde mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, diğer göllerde olduğu gibi Erçek Gölü’nün de kıyı kısmını yaklaşan yıllarda küçültüyor. Dr. Akkuş, 3-5 yıl öncesine kadar çoğunun sular altında kaldığı bölgelerin bugün karaya çıktığını ifade ediyor.
Gölün su kalitesi Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı yapısına benzer şekilde yüksek pH değerleriyle dikkat çekiyor; Erçek Gölü’nün pH değeri yaklaşık 10.2 civarında. Tabanda mikrobiyalit olarak adlandırılan organik sedimanter oluşumlar da Erçek Gölü’nde Van Gölü’ndeki benzer manzaraları hatırlatıyor. Göl geriye çekildikçe arkasında duran mikrobiyalitler ve benzeri alanlar, ziyaretçiler için yeni görsel deneyimler sunuyor.
Kaynak: İHA

Yorumlar kapalı.