Sur ilçesinde bulunan Anka Lidaş ve Yıldırım Agro depolarının sahibi Sema Yıldırım’a ilişkin iddialar, Abdulkadir Nerede’nin anlatımıyla gündeme geldi. Nerede, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki depodan kendilerine ait olduğunu söylediği 1.791 ton 130 kilo mısırın 970 tonunun ödemesinin yapılmadığını belirtti. Bu mısırları kendisinden aldığını iddia eden Nerede, geri dönüşümün nasıl gerçekleştiğini ve yaşanan mağduriyeti ayrıntılı şekilde aktardı.
Olayla ilgili olarak Nerede, 2020 yılında Yıldırım Lidaş olarak kendini tanıtan bir kişinin Esnaf ve komisyonculuk yaptığını iddia etti. Bu kişi, “Mermer Mahallesi’nde faaliyet gösteren Lidaş’ım var. Burayı açmışım, mısır alımı yapıyorum” diyerek kendilerini ikna ettiklerini belirtti. Nerede, “Devlet güvencesi altında mısır gönderdim. Gönderdiğim mısır 1.791 tondu. Mısırı benden aldığı gibi Lidaş’a döküyor, akşamı ya da sabahı mısırı doldurup satıyor” ifadelerini kullandı.
“Binlerce çiftçiyi mağdur edecekti” sözleriyle devam eden Nerede, olayın nasıl yaygınlaşabileceğini ve kendisinin ardından gelen şikâyetleri anlattı. Bir hafta sonra durumu öğrendiğini söyleyen Nerede, kendisine “Eski mısırımız var, o malımızı satıyoruz; bu sizin malınız değil” denildiğini aktardı. ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) talebinde bulunduklarını, kasıtlı olarak paraların hesabına geçeceğini ve bazı paraların elden verileceğini iddia eden dolandırıcının “ÇKS’imizi yapacaktın, bu devlet güvencesindedir; Lidaş’tır” diyerek kandırdığını ileri sürdü.
Nerede, lisans konusundaki beyanın ardından dolandırıcının kaçtığını, “listelerde lisans almışım” dediğini belirtti. Olayın kısa sürede yayıldığını ve Bismil’e gelen misafirin kendini Lidaş olarak tanıttığını ifade eden Nerede, yaklaşık 1.791 ton mısırın bir kısmının parasını aldıklarını, ancak 790 tonunun karşılığının ödenmediğini kaydetti.
Bilişsel ve maddi zararlar açısından, Nerede, dolandırıcılıktan dolayı savcılığa başvurduğunu ve dosyanın Diyarbakır’a gidip Bismil’e geri geldiğini açıkladı. Dosyanın yetersiz delil nedeniyle Bismil’de kaldığını belirten Nerede, adaletin yerini bulmasını talep etti. Bu süreçte kendisinin traktörünü, evini, dükkanını ve arabasını sattığını, üç öğrencinin bulunduğu üç çocuk için zamanında üniversite eğitimine katkı sağlayamadığını ifade etti.
“Derdimizi müfettişe anlattık; ben tek mağdur değilim; orada çalışanlar ve inşaatta çalışan kalıpçı ile elektrikçiler de mağdur oldu” diyen Nerede, o mısırın artık yaklaşık 11 milyon lirayı aşan bir maliyet yarattığını vurguladı. Türkiye’nin mevcut ekonomik şartlarını da dikkate alarak, 4-5 yıldır mal alıp satamadığını ve toplam zararın 35-40 milyon liraya ulaştığını belirtti.
Kaynak: İHA
Yorumlar kapalı.