Erzincan’da yaşayan Şavak Aşireti mensupları, asırlardır süregelen geleneklerle ürettikleri Erzincan tulum peyniriyle bölge ekonomisine katkı sağlarken eşsiz bir lezzeti de yaşatıyor. Gün doğmadan başlayan üretim mesaisi, gece yarılarına dek devam eder. Yüksek rakımlı yaylalarda beslenen akkaraman koyunu ile kıl keçisinin sütünden elde edilen bu coğrafi işaretli peynir, yaklaşık 3-4 aylık olgunlaşma sürecinin ardından raflarda yerini alıyor.
Şavak Aşireti’nin yaylalardaki zorlu çalışması, sabahın ilk ışıklarıyla başlar. Küçük büyük herkes omuz omuza hareket eder; bu süreç yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir kültür mirası olarak kuşaktan kuşağa aktarılır. Sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki kez sağımı yapılan koyun sütü, şirdan maya ile mayalanır. Peynir çadırlarına taşınan tulum, burada ilk olgunlaşma aşamasına alınır.
Üretici Mustafa Gün, süreci şu sözlerle özetliyor: “Sabah saat 10.00 ve 16.00’da sağımlarımız gerçekleşir. Sütleri şirdan maya ile mayalıyoruz. Atlarla yaylalardan peynirleri çadırlara getirip çuvallara koyuyoruz; 15 gün bekletiyoruz. Ardından Kemah tuzu ile baskı yapıp 4 ila 7 gün dinlendiriyoruz ve soğuk hava depolarına gönderiyoruz.” Erzincan merkezindeki tesislerde ise peynirin son dokunuşları yapılıyor. Soğuk hava deposu sahibi Nihat Baydil, “Yayladan gelen taze peyniri 10 gün bekletip tuzluyoruz; ardından bez çuvallara koyup yaklaşık bir hafta on gün daha dinlendiriyoruz. Son olarak 120 gün olgunlaştırdıktan sonra 25 kiloluk, 5 kiloluk ve 1 kiloluk paketler halinde Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyoruz.” diye konuştu.
Şarküteri esnafı Erzincan tulum peynirinin gösterdiği yoğun ilgiye teşekkür ederken, peynirin hem lezzeti hem de doğallığıyla halkın sofralarında aranan bir ürün olduğunu belirtti.
Erzincan tulum peyniri, zorlu ama gurur verici bir emeğin sonucudur ve bölgenin kültürel zenginliğini her lokmada hissettirir.
Kaynak: İHA

Yorumlar kapalı.