Son dönemde Gaziantep’te görülen küçük sinek istilası günlük yaşamı olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. Kentin kırsal mahalleleri başta olmak üzere pek çok noktada yoğunluk gösteren bu sinekler, vatandaşların kapı ve pencerelerini açamamalarına yol açıyor. Dışarı çıkmak zorunda kalanlar ise nefes almanın güçleştiğini belirterek ilaçlamanın tek başına çözüm olmadığını ifade ediyor.
İl genelinde yürütülen ilaçlama çalışmaları, özellikle park, bahçe ve su birikintilerinin bulunduğu alanlarda yoğunluğunu sürdürüyor; ancak sinek istilasının kontrol altına alınması konusunda net bir ilerleme kaydedilemiyor. Fıstık üretim bölgelerinde de zararlı populasyonunu azaltmaya yönelik çabaların artırıldığına dikkat çekiliyor; yine de uzmanlar, ısıların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin ve ılık geçen sonbaharın bu türlerin çoğalması için elverişli koşullar yarattığını vurguluyor.
Gündüz sıcaklıklarının 26 derece civarında seyrettiği kentte yağışların az olması ve soğuk havaların başlamamasının sineklerin çoğalmasına katkıda bulunduğu belirtiliyor. İklim değişikliğiyle beraber mevsim sıcaklıklarındaki artışın, kış aylarında bile bu türlerin yaşamını sürdürmesini mümkün kıldığına dair uzman görüşleri dikkat çekiyor. Gaziantep Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yaran, sıcaklıkların düşmediği bir dönemde sinek aktivasyon dönemlerinin uzadığını ifade ediyor.
Sonbaharın sıcak geçmesi sivrisinek popülasyonunu artırırken, şehir merkezlerinde “Üvez” olarak bilinen Antep fıstığı psilidi’nin yoğun bir şekilde görüldüğü kaydediliyor. Yaran’a göre, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve Antep fıstığının hasadının artması nedeniyle pestisit kullanımının azalması, popülasyonun artışını tetikledi. Normal şartlarda bu böceklerin kışlama dönemine geçmesi gerekirken, yüksek sıcaklıklar nedeniyle yoğunluk artıyor ve şehir merkezlerine yönelim artıyor. Ancak bu böceklerin ilaçlama olmadan ve havalar soğudukça kışlayacaklarını veya yumurtlayarak yaşamlarını sonlandıracaklarını umuyorlar. Şehir merkezlerinde gereksiz ilaçlamaların faydadan çok çevreye zarar vereceğini düşünmekteyiz.
İklim kriziyle birlikte kuraklık tehdidinin de arttığına değinen Yaran, bu böceklerin Antep fıstığı yapraklarındaki özü emen zararlı böcekler olduğunu belirtiyor. İnsan sağlığına doğrudan zarar vermediklerini vurgulayan Yaran, Antep fıstığına özgü bir tür olduğunu ve halkın bu konuda endişelenmesini gerektirecek bir durum olmadığını ekliyor. Zamanla popülasyonların kendiliğinden düşeceğini öne süren uzmanlar, vatandaşlardan havaların serinlemesini beklerken pencerelerini açmamalarını ve bu sinekleri içeriye almadan mücadele etmeyi öneriyorlar. Yoğun popülasyon nedeniyle ilaçlama ve diğer önlemlerle tek başına etkili bir sonuç alınamayacağını da belirtiyorlar. Havalar soğudukça popülasyonların düşeceğini ve insanların rahatsız edici durumdan çıkacağını düşünmekteyiz; çevreye verilen zarar ise minimum düzeyde kalacaktır.
Not: Kaynak: İHA
Yorumlar kapalı.