Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Feyzi Demir, Multiple Skleroz hastalığının kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü ifade etti. Bu hastalığın merkezi sinir sistemiyle ilgili olduğunu vurguladı ve beyin ile omuriliği kapsayan miyelin kaybını ana öz olarak açıkladı.
MS, bağışıklık sistemiyle ilişkili bir durum olarak tanımlanır; burada bağışıklık sistemi yanlış hedefler belirleyerek kendi dokularına zarar verir. Genelde ataklar halinde seyreden MS’nin en sık belirtileri görme kaybı, baş dönmesi, vücudun bir tarafında his kaybı ve denge sorunlarıdır. Tanı sürecinde hastanın öyküsü ve nörolojik muayene büyük önem taşır.
MR görüntülerinde plak adı verilen lekeler tespit edilerek tanıda yardımcı olunur. Tanı için zamansal ve mekânsal yayılımın saptanması önemli kriterlerden biridir. Ayrıca beyin-omurilik sıvısının analizi de tanı süreçlerinde kullanılan diğer bir yöntemdir.
Tanı kesinleştiğinde tedavi üç ana başlık altında ele alınır: atak tedavisi, atakları önleyici tedavi ve semptomatik tedavi. Atak tedavisinde kortizon uygulamaları veya kan değişimi gibi yöntemler kullanılabilir; ardından daha etkili bağışıklık baskılayıcı ilaçlar devreye girer. Başlangıçta hafif ilaçlar tercih edilse de hastada ataklar devam ederse veya MR’da yeni plaklar görülürse tedavi basamağı yükseltilir ve üst düzey tedavilere geçilir. Üst düzey tedavide monoklonal antikorlar gibi yeni kuşak ajanlar sıkça tercih edilmektedir.
Semptomlara yönelik yaklaşımlar da tedavi rasyonunun bir parçasıdır. Kas sertliği için botulinum toksin uygulamaları ve fizik tedavi yöntemleri sık kullanılan seçenekler arasındadır. Ürolojik problemler için ilgili uzmanlarla koordineli çalışılmaktadır. Günlük yaşamı zorlaştıran yorgunluk gibi belirtiler söz konusu olduğunda ise davranışsal yaklaşımlar önerilir.
Yorumlar kapalı.