Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, insanların yaşam alanlarını genişletmesi ve kırsal alanların hızla boşalması nedeniyle yaban hayatıyla temasın arttığını vurguluyor. Bu artışın biyogüvenlik açısından ciddi riskler doğurduğunu ifade eden Aslan, yaban hayatına dair tanımların insanla temas etmeyen türlerle sınırlı olduğunu hatırlatıyor. İnsan yerleşimlerine yaklaştıkça yabanlılığın kısmen kaybolduğunu belirten akademisyen, geçmişte ulaşımın sınırlı olması nedeniyle insanların hayvanlara sınırlı ölçüde yaklaşabildiğini, günümüzde ise teknolojik olanaklar ve silahların insanların bu üstün konuma yükselmesini sağladığını dile getiriyor.
İnsan-hayvan temasının giderek artması, tarımın gelişmesi, kırsal nüfusun azalması ve şehirleşmenin hızlanmasıyla ekolojik dengenin bozulduğunu gösteriyor. Doğanın tahrip edilmesi, yeni yolların açılması ve yerleşim alanlarının genişlemesi sahaların değişmesine yol açıyor. Örneğin daha önce 100 haneden oluşan bir köyde koyun, inek, keçi, tavuk, kedi ve çeşitli canlılar aynı döngüyü paylaşırken şu anda bazı köylerde yalnızca 20 hane kaldığı veya hiç kimsenin bulunmadığı gözlemleniyor. Bu dönüşümden en çok etkilenenler arasında domuzlar, kurtlar ve tilkiler yer alıyor; bu türler artık insanların yaşadığı bölgelere doğru yaklaşabiliyor. Şehirlerdeki vahşi depolama alanlarına biriken çöpler, kolayca besin bulmalarını sağlıyor ve yaban hayvanlarını bu bölgelerde toplamaya yönelik baskıyı artırıyor. Sonuç olarak insan-hayvan temasında bir artış gözleniyor; mahalle arasındaki domuz dolaşmaları, ayıların yaylalardaki evlere zarar vermesi ve tilkilerin kedilerle karşılaşması bu daralan ve iç içe geçmiş yaşam alanlarının bir göstergesidir.
Biyogüvenlik açısından büyük bir tehlike olarak nitelendirdiği bu durumun kontrol altına alınması gerektiğini belirten Aslan, insanların farklı iklimlere göç ettiğinde hastalanması benzetmesini yaparak, ekolojik dengede yaban hayvanlarıyla evcil hayvanların karşı karşıya gelmesinin de ciddi riskler taşıdığını ifade ediyor. Evcil hayvanlarda bulunan hastalıkların yaban hayvanlarına, yaban hayvanlarındaki virüs ve parazitlerin ise evcil hayvanlara bulaşması bu riskleri daha da büyütüyor. Bu karşılıklı etkileşimin hem hayvan sağlığını hem de insan sağlığını tehdit edebileceğini belirten uzman, gerekli tedbirlerin bir an önce alınması ve yaban hayvanlarını yerleşim alanlarına iten sebeplerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguluyor.
Kaynak: İHA

Yorumlar kapalı.