Batman OSB’de NFT Yöntemiyle Yükselen Dikey Tarım: Su Tasarrufu ve Yüksek Katma Değer

featured

Batman Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan üç katlı dikey tarım serası, hem güçlenen altyapısı hem de ileri teknolojisiyle Türkiye’nin dikkat çekici tarım yatırımları arasına girdi. Bu tesis, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da eşi benzeri az olan bir kapasiteyle bölgenin tarımsal üretim vizyonunu dönüştürmeyi hedefliyor.

Yaklaşık 30 milyon TL’lik bir yatırımla eksi bir katta hayata geçirilen hidroponik üretim alanı, 1100 metrekarelik dikey üretim hacmiyle geleneksel seralara yakın bir kapasite sunuyor. Topraksız tarımın en gelişmiş uygulamalarından biri olan tesiste, fesleğen başta olmak üzere pek çok aromatik bitki üç katlı sistemde yıl boyunca kontrollü olarak yetiştiriliyor.

Hydroponic sistem sayesinde bitkilerin gelişim süresi önemli ölçüde kısalıyor. Toprakta 65 günde yetişen fesleğen, bu teknolojik ortamda yaklaşık 30 günde hasat edilebiliyor. Su kullanımı ise büyük ölçüde azalarak, geleneksel tarıma kıyasla %95’e varan tasarruf sağlanıyor. Bu yaklaşım, küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkileri karşısında su verimliliğini ön planda tutuyor ve bölge tarımı için hayati bir rol üstleniyor.

Tesis şu anda yaklaşık 20 kişiye istihdam sağlıyor. Üretim hattında sadece taze fesleğen değil, katma değerli aromatik ürünler de geliştiriliyor. Bölgedeki ilk fesleğen reçeli, sütlü fesleğen reçeli, pesto sosu ve fesleğen şerbeti gibi ürünler, gastronomide yeni pazarlar oluşturmayı amaçlıyor. Yatırımcı firma sahibi Metin Başak, Türkiye’deki en büyük dikey tarım tesisini kurmanın mutluluğunu ve heyecanını dile getiriyor.

Başak ayrıca yatırımı yaklaşık 30 milyon TL olarak değerlendiriyor ve LED aydınlatma altyapısının AR-GE çalışmalarına odaklandıklarını belirtiyor. Kapalı alan dikey tarımında LED verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalar sürüyor ve bu tesisin toplam maliyeti bu bütçe içerisinde yer alıyor. Şirket yetkilileri,:

“Topraksız tarım stratejik yatırım haline gelmiştir”, diyerek küresel iklim değişikliğinin etkileri karşısında bu tarım modelinin geleceğin tarımı olduğuna vurgu yapıyorlar. Bitkilerin kimyasal kullanımını minimize eden ve daha verimli üretim sağlayan bu sistemde fesleğen başta olmak üzere tıbbi ve aromatik ürünler üzerinde AR-GE çalışmaları devam ediyor. Üretimde elde edilen katma değerli ürünler ise reçel, marmelat ve şerbet gibi gıdalara dönüştürülüyor; marul ve çilek gibi bitkiler üzerinde de çalışmalar sürüyor.

“Yüzde 95 su tasarrufu” ifadesiyle öne çıkan hidroponik ve dikey tarım uzmanları, kapalı alanlarda gerekli tüm etmenlerin (ışık, sıcaklık, CO2, nem) radiyonsuz kontrol altında tutulabildiğini belirtiyor. Bu sayede kimyasal ilaç kullanımı minimize edilirken, bitkiler daha hızlı ve sağlıklı şekilde yetişiyor. Üretimde kullanılan gübreler de ihtiyaçlara göre optimize ediliyor ve yüksek verim hedefleniyor.

Üretim Sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Nuri Elik, topraklı tarıma göre bu yöntemin daha sağlıklı ve yüksek katma değerli ürünler sunduğunu ifade ediyor. NFT adı verilen kanallarda yetiştiriciliğin kullanıldığı bu tesis, bölgede benzeri bir üretim yapılamamış olmasıyla dikkat çekiyor.

Üç katlı dikey tarım serası, modern tarım teknolojileriyle bölgesel üretim kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Proje, 1100 metrekarelik dikey üretim alanı ve yaklaşık 20 kişilik istihdamla bölgenin tarımsal dinamiklerini değiştirmeyi hedefliyor.

Topraksız tarım sisteminin en ileri örneklerinden biri olan tesis, fesleğen başta olmak üzere aromatik bitkilerin kontrollü koşullarda üretimine odaklanıyor. Bu yaklaşım, su tasarrufu sağlarken bitkilerin gelişim süresini kısaltıyor ve üretimde verimliliği artırıyor.

LED aydınlatma altyapısının AR-GE çalışmalarıyla güçlendirildiği bu yatırımın toplam maliyeti yaklaşık 30 milyon TL olarak açıklanıyor. Ürünler arasında fesleğen reçeli, sütlü fesleğen reçeli, pesto sosu ve fesleğen şerbeti gibi katma değerli seçenekler bulunuyor. Bölgedeki AR-GE çalışmaları, marul ve çilek gibi diğer bitkiler üzerinde de sürüyor.

Uzmanlar, bu tür yatırımların iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığı artırdığını ve geleceğin tarımında kilit rol oynayacağını vurgularken, su tasarrufu oranını %95 olarak öne çıkarıyor.

İhlaslı bir yatırım olarak hayata geçirilen bu tesis, üç katlı yapısıyla kapalı alanlarda kontrollü tarımı mümkün kılıyor. Su tasarrufu sağlayan hidroponik sistemler, bölgede atık su ve enerji maliyetlerini azaltırken aynı zamanda yerel üretime yeni ürünler kazandırıyor.

Üretimde kullanılan kanallar NFT adı verilen sistemle çalışıyor ve böylesi bir modele bölgede eşlik eden başka bir tesisin bulunmaması, projenin yenilikçilik yönünü güçlendiriyor. Üretimde AR-GE çalışmalarıyla fesleğen ve diğer aromatik bitkiler üzerinde yeni tat profilleri ve gıda ürünleri geliştirilirken, bu ürünler yerel pazarlarda değer kazanıyor.

0
vay_be_
Vay Be!
0
diyarbak_rl_ya_yak_r_
Diyarbakırlı'ya yakışır!
0
olacak_i_de_il_
Olacak iş değil!
0
_ok_z_ld_m
Çok üzüldüm
0
bunu_da_g_rd_k_
Bunu da gördük!
0
e_bu_da_oldu_ya_
E bu da oldu ya!
Batman OSB’de NFT Yöntemiyle Yükselen Dikey Tarım: Su Tasarrufu ve Yüksek Katma Değer
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Hepsi Diyarbakır ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet